Kapıyı çalmasına gerek yoktu

by Erkan K.

Geldi. Kapıyı çalmasına gerek yoktu. Bütün kapıların sihirli anahtarını elinde tutuyordu. Geldiğinde kapılar ardına değin açıktı. Gülümseyerek girdi içeri. Ev sahipleri bel kırıp, boyun büktüler saygıyla. Geldiğinde yalnız değildi, savaş meydanlarından taze kan kokusu ve ölüm korkusunu getirmişti ev sahiplerine vermek için. Yüzünün arkasında başka bir ifade saklıydı. Kendi gözyaşları, kendi kanı, kendi ağıdı değildi yüzünün astarında gizli olan ama her şeyden daha açık olarak görünen, halklardan geriye kalan. Esmer suratı bir perde olup  kapatır mı kendi yazıp yönettikleri bu  trajediyi. Çocuklarına yanan analar, kocalarına ağlayan kadınlar, babaları geri dönmeyen bebeler mutlu mu olacak bu yeni dönem için.

Kapılar ardına kadar açıktı. Çok uzaklardan (ve aslında içimizden hiç çıkmayan) devcileyin bir varlık girdi içeri. Başlar saygıyla eğilirken, saygıda kusur etmemenin telaşı içindeydiler. Günde beş vakit yapılan şeyi, sevinçle o devin karşısında kıldılar. Kocaman ellerinden hasretle tutup mabetlerden mabetlere geçtiler. Harp ile harabeye dönen şehirlerin içi sızladı. Boynu burulmuş camilerin içi sızladı, kardeşleri Sultan Ahmet de boyun kırmıştı devin huzurunda.

Erkan K.

Şunları da beğenebilirsin

-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00