Yeraltı adamı işyerinde

by Erkan K.

Bir türlü şu işte yerimi yurdumu bilemedim. Her gün bir denemenin yanılsamasıydım. Patron bulduğu yeni projelerle üstüme gelmeyi adet edinmişti. Elpençe divan “tamam” diyordum. Oysa hiçbir şey tamam değildi benim için. Geçmişte yapabileceğim halde yapamadıklarımla şimdi de yapamayacağım halde tamam dediklerimin eksiltisiyle nefes alıyorum.

İnsanın gidebileceği bir sığınak olmalı bu savaş alanında, yoksa alnına doğrultulmuş silahların gözlerine bakıp dualar edersin. Canın bir tetik kadar küçülür, bir söz denli uçurumlaşırsın. Sırtını dönüp de bu hengamenin dışında kalabileceğin bir delik oldumu ruhun hafifler. Sana uzanan tokatların menzilinden uzaklara gidebileceğinin güveninde ağzını açıp konuşabilirsin.

Bir anlık dalgınlığını “ne oldu yine dertlisin” diyerek bozdu. Oysa orada bir an da olsa sıyrılma haliydi dalmak.

“Yok abi, iyiyim.”

Dudağının kenarını büzüp başını sallamayı konuşmaya başlamadan tik haline getirmişti. Yine aynısını yaptı. “Hah işte şöyle ol. Bak sana yeni bir iş vereceğim…” diyerek o gün peyda olan projeyi bana yamamasının nedenlerini anlattı.

“Senden bu bahsettiğim işten ayda iki tane istiyorum, tamam mı?”

İçimden söze dökülmeyecek, dökülse beni işsiz bırakacak şeyler geçti. Adeta bağırıp,  inledim…

Kıpırtısız yüzüme bir gülümseme biçimi vererek “tamam abi” dedim.

Şunları da beğenebilirsin

-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00