SAMSA
Demirden bir külçe gibi sert ve ağır bir kabukla, bırakın bu asfalt yollarda yürümeyi, ayakta durmak bile çok ama çok zordu. Samsa her iki adımda bir nefesleniyor, arkasına dönüp onun için gelen birilerinin olup olmadığını bakıyordu. Kimseler yoktu. Evden dışarıya ilk adımını attığı anda sırtına çarpan kahkaha seslerini aklına getirdiğinde bunun normal bir durum olduğunu düşündü. En azından gidişimle onları mutlu ettim, dedi fısıldayarak. Kıkırdaklı boynunu ağır ağır çevirip yanından geçtiği yol boyunca uzanan cam kaplı gökdelenlere baktı. Güneşin kendini camlardan yansıyarak gösterişi garibine gitti bi an. Binaların bulutlar gibi gök ile yer arasındaki kendini bilmez duruşunu düşündü. Yanından geçen insanların tiksintiyle ona bakışını, betonu, asfaltı, kirli havayı, güneşe engel olan yüksek yapıları, olmayan ağaçları düşündü. İnsanlar tiksinmeleri gereken şeyin farkında değiller galiba, dedi gülümseyerek.
RASKOLNİKOV
Masasının başında Tanrısal bir kalem gibi hakkımda hükümler veren, beni zorda bırakıp hırsızlık yaptıran, bir insanın ölümüne neden olmamı sağlayıp kendi vicdanımın ateşinde yakan o adamı görmek isterdim.
KAPTAN AHAB
Denizler kirlenmiş, dalgaları küçülmüş, martıları göremiyorum yukarıda… Beyaz balina mı kaldı şu karanlık sularda?
MEURSAULT
Yanı başımda soğuk bir et yığınından başka bir şeye benzemeyen yaratık, benim karım. Kalbini dinledim, nefesini kontrol ettim; ölmüş.
OBLOMOV
Çalışmam mı lazımmış, iyi de neden? Ölmeden önce tüm posamı sıkıp beni öyle mi cehennemin dibine yollamayı planlıyorlar.
SHERLOCK HOLMES
“Bir çocuğa tecavüz edildi / Bir kadın kocası tarafından öldürüldü / Genç adam işkencede öldü / Toplu katliam….”
Suç ve suçlu. Bu çağda her şey o kadar aleni gerçekleştiriliyor ki artık bana gerek kalmamış anlaşılan.
KÜÇÜK PRENS
Herkes ve her şey çok büyük.
FAUST
Yani şeytana ruhu satan bir tek ben miyim?
DON KİŞOT
(Atının üstünde elinde mızrağı beton bir binaya doğru atağa geçer) Şimdi görürsün günü.
HAMLET
Katili meğer başka yerde arıyormuşum.
ALİCE
Kuyunun dibi demek ki böyleymiş. Halbuki önceki gezimde gördüklerim fazlasıyla büyülü ve güzeldi. Hımmm. Şu yere tüküren adama bak. Amacı ne, yere tükürük mü ekiyor, böceklere kendince su mu veriyor. Ama toprak yok. Toprağın olmadığı yerde böcek olur mu ki. Tüm bunları kim yaptı, hangi düşüncesiz. Her şey öylesine sıkışık ki. Bir an önce buradan kurtulmanın yolunu bulmalıyım. Beyaz tavşan da yok ortalarda. Böyle bir yerde o da ölmüştür kesin.
ALAADİN
Her şeyi sihirli bir lambanın hallettiği bir dünyada neden bir kahraman olarak yer alıyorum.
FRANKENSTEIN
Dünyanın çivisini çıkarıp onu kafama takan ben değilim. Kendi çirkinliğinizi mi görmek istediniz ey insanoğlu o halde bana değil lütfen kendinize bakın.
Erkan K.