51
Herkesin kendi aralarında anlaşıp onu hayal kırıklıklarına uğrattığını düşünmeden edemiyordu. Sürekli ümit kırıntılarını önüne atıp daha sonra boş avuçlar gösteriliyordu. “Bir insan daha ne kadar kırılabilir ki?” Sanki her an bir patlama veya bir dönüşüm yaşayıp farklı bir yaratık haline gelecekmiş gibi hissediyordu. Ergenlikten beri bu böyleydi. Fakat saçlarının dökülüp şişmanlamasıyla birlikte yalnızca daha çirkin bir adam olup çıkmıştı. “Eskiden en azından beni yakışıklı bulurlardı, şimdi bende bulabilecekleri bir şey de kalmadı.”
Kendini göz ucuyla süzdü, haklı olduğuna karar verdi. Birisi tarafından -bu kendi de olsa- onaylanmanın sevincini yaşadı sonra. Yüzü güldü.