Trende

by Erkan K.

Tren, demirden, yolunun üzerinden dosdoğru giderken pencerelerinin birinden beyaz kıvırcık saçlarıyla ihtiyar kadın dışarıdaki hızla değişen manzaraya bakıyor gibiydi. Gözleri ihtiyarlıktan katarakt olmuş, perde inmişti. Her şey fluydu onun için. Bir şeyler değişiyordu belki ama ne olduğunu söyleyemezdi.

Vagonda kimse yok. Vagon demirden bir âlemin içinde kapalı bir çantaydı sanki. Kulbundan kim tutuyordu. Nereye götürüyordu onu. “Git artık,” demişlerdi dün, “artık zaman doldu, martın üçü oldu, sana bilet aldık, dön köyüne.” Tren takırtılı bir yeknesaklıkla konuşurken görmeyen gözleri ve ağır işiten kulaklarıyla ihtiyar kadın zamanının yıllar, yıllar önce gelmiş olduğunu biliyordu. Yaşadığı şeye, sükûnetle bakıyor. “Tekrar” diyordu.

“Gümüş Kapıdan” henüz daha çocukken çıkışını hatırlıyordu. Babasını, o yüzünü hatırlayamadığı adamı geride, ölü olarak bırakarak kaçmışlardı. Manzara aynıydı, ses aynıydı, yaşam aynı kalpsizliğiyle sürüyordu. Görüntünün yerinde anılar sahneye çıkarken “bu kez hızır beni toprağıma vere” dedi. Sesini bir tek kendi duydu.

 

Erkan K.

Şunları da beğenebilirsin

-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00