Selim’in Bir Günü-3

by Erkan K.

Evden dışarı çıkmayı hiç sevmiyorum. Evde vakit geçirmekten de nefret ediyorum. Annem zaman zaman Ahmet’i çağıyor, benim haberim yokken. İçeri girdiğinde bir curcunadır kopuyor. Evde girilmedik yer bırakmaz, her şeyi eller. Hiçbir şey bulamazsa bana sataşır. Güreşir gibi kollarıyla kavrar beni ve yere serer. Gücüm hiç yetmez ona. Gerçi hiç denemedim. Böylesi daha hoşuma gidiyor. Bana birinin sarılmasını seviyorum. Ne yaparsa yapsın canımı acıtmaz Ahmet.

Birkaç kez babamı da sinirlendirmişti. Anneme “şu çocuğun sesini kıssana hanım,” diye bağırdığı oldu. Babamın sesini sağ olsun Ahmet sayesinde duyuyorum. Babam ne kadar bağırırsa bağırsın o hiç umursamaz hep bildiğini okur. Bir keresinde babamın bağırışının ardından onun karşısına geçip, “ne diyoooon” diye o da ona bağırmıştı. Babam ne diyeceğini şaşırmıştı. Anemin attığı kahkaha hâlâ kulaklarımdadır.

“Selim, Ayten teyzenin karnı ne kadar da kocaman. Annem, Ayten teyzenin karnında çocuk olduğunu söyledi. Önce çocuğu yediğini sandım ama öyle değilmiş. Orda dinleniyormuş. Zamanı geldiğinde dışarı çıkacakmış. Ben olsam çok sıkılırdım, daracık yer. O da aynı sana benziyor, sen de bu evin karnındasın, bakalım sen ne zaman dışarı çıkacaksın?”

Ahmet zaman zaman böyle acayip acayip konuşurdu. Onun aptal mı, zeki mi olduğuna bir türlü karar veremedim. Şimdi de ne demek istediği konusunda bir fikrim yok, daha doğrusu düşünmek, anlamak istemiyorum. Ev bir karınmış falan filan, çok anlamsız sözler. Onun bir an önce gitmesini ve yalnız kalmayı istiyorum. Ama bunu asla ona söyleyemem. Bir daha gelmez. O zaman bana sarılacak kimse de kalmaz. O giderse kendine hemencecik bir arkadaş bulur ve mutlu olur. Ben bulamam. En iyisi onu dinlemek.

“Tamam, bir dahaki sefere birlikte çıkalım dışarı, ama çok kalmayız olur mu?” Ahmet bu sözlerime çok şaşırdı.

“Oleyyy, o halde bir dahaki sefer çok çabuk gelsin diye şimdi gidiyorum.”

Çıkıp gitti arkadaşım.

 

Erkan K.

Şunları da beğenebilirsin

-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00